Büyükada Rum Yetimhanesi, Tarihi Görkemine Kavuşuyor
Yıllar boyunca ihmal edilen Büyükada Rum Yetimhanesi, eski ihtişamına geri dönmek için hazırlıklara başladı. 19. yüzyılın sonlarında bir otel olarak inşa edilen bu tarihi bina, Fener Rum Patrikhanesi’nin kararıyla tekrar turizme kazandırılacak.
Yatırımcı Aranıyor
Fener Rum Patriği Bartholomeos başkanlığında toplanan Sen Sinod Meclisi, uzun süredir kullanılmayan ve risk altındaki binanın turizm alanında değerlendirilmesine karar verdi. Patrikhane, bu dönüşüm için bir yatırımcı arayışında. Otelin restorasyonu ve işletmesi için uzun vadeli kiralama modeli üzerinde çalışılıyor.
Restorasyon Süreci
Hazırlanan projeye göre, binayı devralacak şirketten restorasyon maliyetlerini karşılaması ve yapıya sadık kalması bekleniyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, yapının Patrikhane’ye ait olduğunu belirtirken, henüz restorasyon için başvuru almadıklarını açıkladı.
Geçmişten Günümüze
1899’da mimar Alexandre Vallaury tarafından “Prigipo Palace” adıyla tasarlanan bina, Osmanlı yönetimi tarafından ruhsat verilmediği için işletilemedi. Daha sonra Fener Rum Patrikhanesi’ne bağışlandı ve yetimhane olarak hizmet vermeye başladı. Ancak 1964’te yangın riski nedeniyle kapatıldı ve bakımsız bir şekilde kaldı.
Geleceğe Yolculuk
UNESCO tarafından korunması gereken bir kültürel miras olarak kabul edilen yapı, Avrupa’nın en büyük ahşap binası unvanına sahip. Yeniden yapılandırılacak olan bina, kültürel miras ve lüks konaklama hizmetlerini aynı çatı altında sunacak.
Sonuç
Büyükada’nın simgesi haline gelen Rum Yetimhanesi, geçmişten günümüze taşıdığı izlerle geleceğe adım atıyor. Patrikhane, bu tarihi yapıyı canlandıracak yatırımcıları bekliyor. Kültürel mirasın yeniden canlanması için atılan adımlar merakla bekleniyor.