Suç ve Ceza Film Festivali yarın sona eriyor

Posted by

“`html

T24 Kültür Sanat

14. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali, bugün ve yarın düzenlenecek gösterimlerle sona ermek üzere. Seyircilerle vedalaşmaya hazırlanan festival, ilginç yapımları ve etkinlikleriyle dolu dolu bir hafta geçirdi.

Dün, Altın Terazi Uluslararası Kısa Metraj Film Yarışması kapsamındaki filmler, sinemaseverlerle buluştu. İBB Beyoğlu Sineması’nda gerçekleştirilen gösterimlerin ardından, yarışmaya katılan üç filmin ekipleri merak edilen soruları yanıtladı.


Cansu Baydar

Cansu Baydar, dünya prömiyerini Venedik Film Festivali’nin Orizzonti bölümünde gerçekleştiren ve Antalya’da En İyi Kısa Film Ödülünü kazanan Neredeyse Kesinlikle Yanlış adlı eseriyle, İstanbul’da küçük bir kardeşiyle günlük yaşamında karşılaştığı ırkçılığı güçlü bir kadın karakter üzerinden ele alıyor. Baydar, “Filmin kaynağı, yalnızca kendi hayatımdan değil; dünya genelinde kadınların ve kız kardeşlerimizin ortak sorunlarından geliyor. Hanna, bir Suriyeli kadın iken, aynı zamanda zorla yerinden edilmiş bir kadının hikayesidir.” dedi.


Yakup Tekintangaç‘ın yönettiği ve dünya prömiyerini Oberhausen Film Festivali’nde yapan kısa film Morî, yeni atanan okuldaki öğretmenini babası sanan küçük Morî’nin hikayesini anlatıyor. Tekintangaç, “Morî, kendi kimliğini bulmaya çalışan ve dil arayışında olan bir çocuğun hikayesini işliyor. Çocuklarla çalışmak zor; çünkü onlar sıradan bir dünya hayal etmiyorlar, gerçeği oynuyorlar. Senaryo aşamasında onların anlayacağı dille yönlendirmeler yapmayı tercih ettik.” şeklinde konuştu.

Atakan Yılmaz‘ın yönetmenliğini üstlendiği Merhaba Anne, Benim, Lou Lou, annesini kaybeden Hakkı’nın yas süreci ve aile içindeki anlatım çabalarını ele alıyor. Yılmaz, söyleşi sırasında, “Umut dolu filmler yaratmak istiyorum; özellikle de sinema serüvenim boyunca. Bazı filmlerde ‘öteki’, kendi hikayesinin ötesine geçmiyor ve sadece bir araç haline geliyor. Ben ise, geriye kalan sadece sevgi olmalı mesajını vermek istedim.” diye belirtti.


Festivalin uzun metrajlı yarışmasında yer alan Kırmızı Çocuklar / Red Path, Türkiye prömiyerini gerçekleştirerek katılımcılarla buluştu. Lotfi Achour‘un, terörizm ve yetersiz mücadele sonuçlarını bir çocuğun perspektifinden aktaran çok katmanlı filmi, Locarno Film Festivali’nde dünya prömiyerini yaptı. Achour, “Bu film, 2015 yılında Tunus’ta gerçekleşen gerçek bir olaya dayanıyor ve o dönemlerde çocukların hayatlarını kaybettiği trajik bir durumu anlatıyor.” dedi.

Filmin merkezine, Taliban rejiminden kaçarak Avrupa’ya göç etmeye çalışan ve Sırbistan’da mahsur kalan Ferişte’nin hikayesini alan Tanrıların Arasında / Dwelling Among the Gods filminin yönetmeni Vuk Ršumović, izleyicilere verdiği rolde, “Gerçek bir hikaye anlatıyoruz. Bu film, farklı bir kültürü anlamam için gereken derinliği benimsememi sağladı. Gerçekten alışılmadık bir film ortaya çıkardım ve bunu başrol oyuncusu Ferişte’nin yardımıyla yapmayı başardım.” şeklinde düşündüğünü vurguladı.

Suriye’deki savaşın mağdurlarından birinin adalet arayışını konu alan Hayaletler / Ghost Trail filminin yönetmeni Jonathan Millet, filminin tekrar gösteriminde izleyicilerle buluştu.

Bugün Festivalde

Bugün CineWAM Nişantaşı City’s‘de saat 14.00‘de, Hans Block ve Moritz Riesewieck‘in yönettiği, Yapay Zekâ bölümü filmlerinden Ebediyen Sen / Eternal You belgeseli izleyiciyle buluşacak. Sundance Film Festivali’nde ilk kez gösterilen Ebediyen Sen, Yapay Zekânın ölmüş bireylerin sanal klonlarına nasıl dönüştüğünü anlatıyor. Klasikler bölümünde yer alan, José Giovanni‘nin yönettiği Şehirde İki Adam / Deux Hommes Dans La Ville ise 16.30‘da izleyicilerle buluşacak. Geçen yaz kaybettiğimiz Alain Delon ve Fransız sinemasının efsanevi ismi Jean Gabin‘in başrolünde yer aldığı bu film, adalet sistemi ve mahkeme süreçlerini ele alıyor. Elina Psykou tarafından çekilen ve Selanik, Prizren ve Kopenhag festivallerinden ödüllerle dönen hibrit belgesel Boşluktaki Bedenler / Stray Bodies, 19.00‘da gösterime girecek. Bu film, AB üyesi ülkelerindeki farklı yasalar nedeniyle yurt dışına seyahat eden kadınların hikayesini takip ediyor. Michael Krummenacher’un yönetimindeki Hain / The Traitor ise 21.30‘da seyircisiyle buluşacak. Film, İkinci Dünya Savaşı döneminde tarafsız görünen İsviçre’nin az bilinen bir dönemine ışık tutarak, tarihi bir kesiti anlatıyor. Her iki filmin yapımcısını Ivan Madeo soru cevap oturumunda izleyicilerin sorularını yanıtlamak üzere yer alacak.

Kadıköy Sineması‘nda da 14.00‘de, festivalin Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması jürisi üyesi yönetmen Rusudan Glurjidze‘nin Venedik Film Festivali’nde prömiyerini yapan ikinci uzun metraj filmi Antika / The Antique gösterilecek. Bu film, Türkiye’de ilk kez festival çerçevesinde Adalet Terazisi bölümünde izleyecek. Gürcistan’ın Oscar adayı filmi, Rus hükümetinin Gürcüleri sınır dışı ettiği 2006 yılına dair gerçek olaylardan esinleniyor. 16.30‘da, festivalin yarışma filmlerinden Boris Lojkine‘in Süleyman’ın Hikâyesi / The Story of Souleyman ikinci gösterimi gerçekleşecek. Film, Cannes Film Festivali Jüri Ödülü ve En İyi Erkek Oyuncu ödülleri kazanarak, mülteçilik temasını çarpıcı bir şekilde ele alıyor. 19.00‘da, festivalin yarışma filmlerinden Kırmızı Çocuklar / Red Path gösterilecek. Bu gösterim, yönetmen Lotfi Achour ile birlikte tartışmaya açılacak. Festivalin Filistin ile Dayanışma bölümünün yapımlarından Sıfır Noktasından – Gazze’nin Anlatılmamış Öyküleri 21.30‘da, projenin ekip üyelerinin katılımıyla izleyiciyle buluşacak. Filistinli yönetmen Rashid Masharawi‘nin Gazze’deki film girişimleri için kurduğu Masharawi Fonu bünyesindeki projede, kısa süreli filmlerle Gazze halkının sesini yansıtan yönetmenler, zor koşullarda hayatta kalma mücadelelerini aktarıyor.

İBB Beyoğlu Sineması‘nda ise 14.00 ve 16.30 seanslarında festivalin kısa metraj yarışma filmleri sahnelenecek. Nikola Ilić‘nin Çıkışlar Tımarhaneden / Exit Through the Cuckoo’s Nest, Elnaz Ghaderpour ve Reza Gamini‘nin İbrahim / Abraham, Tanmay Chowdhary‘nin Leela, Francisco Rodriguez Teare‘nin Ekimde Gün Ortası / October Noon, Cansu Baydar‘ın Neredeyse Kesinlikle Yanlış, André Hayato Saito‘nun Amarela, Yakup Tekintangaç‘ın Morî, Masoud Bahmani‘nin Saklanacak Bir Şey Yok / Nothing To Hide, Itxaso Díaz‘ın Tutsak Kadınlar / Captive Women ve Atakan Yılmaz‘ın Merhaba Anne, Benim, Lou Lou filmleri gösterilecek. Yakup Tekintangaç, Atakan Yılmaz, Cansu Baydar, Elnaz Ghaderpour ve Reza Gamini filmlerin ardından izleyicilerin sorularını yanıtlamak üzere orada olacaklar.

 

Yarın Festival – 28 Kasım

Festivalin son gününde dokuz film gösterimle seyirciyle buluşacak. İBB Beyoğlu Sineması‘nda 14.00 seansında Filistin ile Dayanışma bölümü kapsamındaki Sıfır Noktasından – Gazze’nin Anlatılmamış Öyküleri gösterilecektir. Filistinli yönetmen Rashid Masharawi‘nin Gazze halkının hikayelerini duyurmayı amaçlayan Masharawi Fonu projesi de bu etkinlikte yer alacak. Ala Abou Ghoush, gösterim sonrası katılımcılarla bu önemli yapımı değerlendirecek.

CineWAM Nişantaşı City’s‘de saat 14.00‘da Liliana Torres‘in, “Anne olmamak bir seçim midir? Neden anne olmamak için bir sebep bulmalıyız?” sorularıyla ataerkil toplumu sorgulayan belgeseli Memeli / Mamifera izleyiciyle buluşacak. Cannes Film Festivali Belirli Bir Bakış bölümünde dikkat çeken yapım, Mo Harawe‘nin Cennetin Yanındaki Köy / The Village Next to Paradise filmi ise 16.30‘da gösterilecek. Yönetmen, Somali’ye yönelik Batı’nın önyargılı bakış açısını değiştirmek adına önemli bir portre çizmiştir ve bu film, Cannes’a seçilen ilk Somali filmi olma özelliğine sahiptir.

Mara Tamkovich‘in yönettiği, New York Tribeca Film Festivali’nde ilk kez gösterilen Kurşuni Gökyüzü Altında / Under The Grey Sky, Belaruslu gazeteci Katsiaryna Andreyeva ve eşi Igor Ilyash’ın gerçek hikayesini anlatıyor; ilkel ve cesur gazetecilik yapmanın bedellerini gözler önüne seriyor. Film 19.00‘da seyirciyle bir araya gelecek. Venedik Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan Şahit / The Witness, Nader Saeivar‘in imzasını taşıyor ve 21.30’da gösterimle izleyici karşısına çıkacak. Bu film, İran’da yaşanan adli bir mesele üzerine kurgulanmış ve Nader Saeivar ile Cafer Penahi tarafından yazılmıştır.

Festivalin Türkiye prömiyerine ev sahipliği yapacak Hain / The Traitor, Michael Krummenacher tarafından 14.00‘de Kadıköy Sineması‘nda gösterilecek. Film, İkinci Dünya Savaşı döneminde idam edilen ilk İsviçre vatandaşı Ernst Schrämli’nin az bilinen hikayesini ele alarak geçmişle hesaplaşıyor. Elina Psykou‘in, Boşluktaki Bedenler / Stray Bodies, 16.30‘da izleyiciyle buluşacak. Film, Avrupa’nın farklı ülkelerinde uygulanabilecek kürtaj, tüp bebek ve ötanazi yasalarının tutarsızlıkları üzerinden kadınların dramını işliyor. Her iki filmin yapımcılarından Ivan Madeo, gösterim sonrası izleyicilerin sorularını yanıtlamak üzere orada olacaktır.

José Giovanni‘nin yönettiği, Alain Delon ve Jean Gabin’in yer aldığı Şehirde İki Adam / Deux Hommes Dans La Ville, 19.00‘da vizyona girecek. Film, döneminde adalet sistemi ve infaz cezasının karşıtlığını sorgulayan önemli bir yapım olarak öne çıkmaktadır.

Festival, Anadolu yakasındaki izleyicilerine 21.30 seansında, Brezilya Cinema Novo akımının ünlü ismi Glauber Rocha‘dan Kara Tanrı, Beyaz Şeytan / Black God, White Devil ile veda ediyor. 60 yıl sonra yenilenen 4K kopyasıyla izleyiciyle buluşacak bu yapım, kırsal alanda yaşanan sosyo-ekonomik eşitsizliği çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.

 


“Doğal gıdaya ulaşmanın bir yolu var!”

 

Günün öne çıkan haberleri… 

TIKLAYIN – A’dan Z’ye zam: Ehliyet, pasaport ve yurt dışı çıkış harcı, MTV, trafik cezaları, araç muayene ve IMEI kayıt ücreti kaç TL oldu?

TIKLAYIN – 17 yaşındaki genç kız, domuzlar tarafından parçalanarak öldürüldü

TIKLAYIN – Piyasada sahte dolar krizi: Döviz büroları ile bankalar 50 ve 100 dolarlık banknotların alımlarını durdurdu

TIKLAYIN – Son anketten çarpıcı sonuçlar: CHP, AKP’yi yeniden geçti

TIKLAYIN – İslam Memiş’ten dolar uyarısı: Bozduramayabilirsiniz

TIKLAYIN – Konya’da dehşet: Üniversiteli genç kıza sabaha kadar işkence yaptı, suçunu kabul etmesine rağmen serbest bırakıldı

 

 

 

“`

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir