23 Şubat 2025

İnhisar Haber Sitesi

Eğitim, Sağlık, Ekonomi, Teknoloji Haber Sitesi

Köşe yazarları, TÜSİAD operasyonunu, Orhan Turan ve Mehmet Ömer Arif Aras’ın gözaltına alınmalarını nasıl değerlendirdi?

"Sahtekar Fatih Altaylı! O polisler, ne yaptıklarını, ne yapmaları gerektiğini çok iyi biliyorlar.. Bakın, Orhan Turan’ın da, Ömer Aras’ın da, adliyeye girişlerinde, polislerden koluna giren yok.."

“`html

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras, Dernek Genel Kurulu’nda yaptıkları konuşmalar nedeniyle başlatılan bir soruşturmanın ardından yurtdışına çıkış yasağına tabi tutuldu. Bu, tarihsel olarak TÜSİAD yönetimine karşı alınan ilk böyle bir karar olma özelliğini taşıyor.

Alınan bilgiler doğrultusunda, Turan ve Aras, savcılığın kendilerini ‘bilinmeyen konularda açıklama yapmakla’ suçladığı ifade ediliyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında yürütülüyor. Bu durum, pek çok köşe yazarı tarafından çeşitli şekillerde eleştirildi.

Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, durumu değerlendirirken, TÜSİAD’ın geçmişte yaşadığı olaylarla ilgili dikkat çekici bir değişim olduğunu vurguladı.

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan ise Türkiye’nin geçmişteki etkilerinin günümüzdeki gerçekliği değiştirdiğini söyleyerek, TÜSİAD’ın geçmişe oranla daha yalnız kaldığını ifade etti.

Türkiye yazarı Cem Küçük, Turan’ın yaşanan gelişmelere dair yaptığı açıklamalara odaklanarak, “Ben yalnızca basından ve Anadolu’yu gezerken edindiğim bilgiler doğrultusunda konuştum. Olayların detayını bilmiyorum ve yargıya yönelik herhangi bir beyanım yok.” dediğini aktardı.

Mehmet Ömer Arif Aras, savcılığa yaptığı ifadesinde, konuşma amacının, ülke ekonomisini güçlendirerek yapısal reformların önemini vurgulamak olduğunu belirtti. Ancak bu açıklamaların da hükümet ve siyaseti hedef almadığını savundu.

Halk TV yazarı Fikret Bila, hükümetin TÜSİAD’a yapılan operasyonla emekten yana bir imaj yaratmaya çalıştığını, ancak bunun kamuoyunu yanıltmaması gerektiğini belirtti.

Halk TV yazarı Mehmet Tezkan, savcıların belirsiz yasa maddelerini kullanarak istediklerini uygulayabildiğine dikkat çekerek, Turan ve Aras’a yöneltilen suçlamaların içeriğinin tamamen belirsiz olduğunu dile getirdi.

Halk TV yazarı İsmail Saymaz, yaşanan sürecin Erdoğan’ın kontrolunda şekillendiğini ve bu durumun yargı üzerinde etkiler yarattığını ileri sürdü.

Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan, Avrupa’nın Türkiye’ye yönelik yaklaşımlarının değiştiğini ve bunun, Türkiye’nin muhalefetini susturmaya yönelik bir çaba olduğunu savundu.

Nefes yazarı Aytunç Erkin, özellikle görevden alınan belediye başkanları ve sonrasında açılan soruşturmaların, TÜSİAD yöneticilerinin durumuna etkisinin olup olmadığını sordu.

Sabah yazarı Melih Altınok, yurtdışına çıkma yasağının iki lider için uygulanmış olmasını eleştirerek, diğer TÜSİAD üyelerinin neden sessiz kalmayı tercih ettiğini sorguladı.

Milliyet yazarı Zafer Şahin, Türkiye’nin geçmişteki siyasi olaylarının günümüze olan yansımalarını değerlendirerek TÜSİAD ile ilgili algıları yeniden sorguladı.

Nefes Yazarı Nevşin Mengü, Erdoğan’ın TÜSİAD’a yanıtını gecikmeden vermesi gerektiğini belirtti ve yaşanan gelişmelerin ağırlığını ortaya koydu.

Karar yazarı Akif Beki, demokrasi ve hukukun ön planda tutulmadığı sürece ekonominin düzelmeyeceğine işaret etti ve hukuk reformlarına ihtiyaç olduğunu vurguladı.

“`